
Osmanlı İmparatorluğu'nda modern anlamda üniversite (Darülfünun) kurma çalışmaları, Sultan II. Abdülhamid döneminde nihai ve kalıcı sonucuna ulaştı. Bu sürecin fikri mimarı, 14 Şubat 1895 tarihinde Padişah’a sunduğu detaylı arıza ile Avrupa ve Amerika standartlarında beş fakülteli bir üniversite kurulmasını öneren Sadrazam Küçük Said Paşa’dır.
Said Paşa'nın vizyonu ve Sultan II. Abdülhamid’in iradesiyle kurulan Dârülfünûn-ı Şâhâne, Padişah’ın tahta çıkışının (cülûs) 25. yıl dönümü anısına 31 Ağustos 1900 tarihinde görkemli bir törenle açıldı. Bugünkü İstanbul Üniversitesi’nin ve Fen Fakültesi’nin temelini oluşturan kurum; Edebiyat, İlahiyat ve Ulûm-i Riyâziyye ve Tabîiyye (Matematik ve Doğa Bilimleri) olmak üzere üç ana şube üzerine bina edildi.
1 Eylül 1900 tarihinden itibaren Mekteb-i Mülkiye (bugünkü Cağaloğlu Anadolu Lisesi) binasında eğitime başlayan Ulûm-i Riyâziyye ve Tabîiyye Şubesi’ne ilk etapta 25 talebe kabul edildi. Bu şube, Türk matematik tarihinde bir dönüm noktasıdır; zira yüksek matematik eğitimi burada kurumsallaşmıştır.
Şubenin akademik kadrosunda dönemin en yetkin bilim insanları yer aldı. Matematik ve Fizik derslerinin başındaki en önemli isim, modern matematiğin ve bilim tarihçiliğimizin kurucusu sayılan Salih Zeki Bey idi. Salih Zeki Bey, verdiği derslerle (Hikmet-i Tabiiye ve Riyaziye) kurumun akademik çıtasını belirledi. Ayrıca mekanik ve astronomi alanında Mühendis Hacı Paşa gibi kıymetli hocalar da bu kadroda yer alarak, Darülfünun’un matematik geleneğini inşa ettiler. Şube, 1903 yılından itibaren müfredatını genişleterek "Riyaziye" (Matematik) ve "Tabiiye" (Doğa Bilimleri) olarak iki ayrı kola ayrıldı.
Kaynaklar:
1) https://islamansiklopedisi.org.tr/darulfunun